TÜMSİDER Tüm Siirtliler Derneği, düzenlenen kahvaltıda Siirt’in tarihi, kültürü ve gastronomisini tanıttı. Başkan Ahmet Işıkdağ, insanlık tarihinin Siirt’ten başladığını vurgularken, derneğin hedeflerini ve birlik mesajını paylaştı.
Geçtiğimiz günlerde resmi kuruluşunu tamamlayan TÜMSİDER Tüm Siirtliler Derneği kurucu yönetim kurulu üyeleri hemşehrileri ile düzenlenen kahvaltılı programda buluştu. Çok sayıda Siirtlinin ilgi gösterdiği programda söz alan Kurucu Başkan Ahmet Işıkdağ, “uzman insanların yaptığı araştırmada Dünyanın en eski İnsan Fosilinin Botan Vadisinde bulunduğu ifade edilir. Öyleyse insanlık bu bölgeden türemiş ve çoğalmıştır. Bir nevi insanlığın atası sayılan bir ilin bireyi olmanın haklı gururunu yaşıyorum.” dedi.
Arkeolog Prof. Dr. Halet Çambel bir araştırmasında dünyanın en eski insan Fosilinin Botan Vadisinde bulunduğunu yazar. Öyleyse insanlık bu yöreden türemiş ve çoğalmıştır. Bir nevi insanlığın atası sayılan bir ilin bireyi olmanın haklı gururunu yaşıyorum. İnanıyorum ki sizlerde aynı gururu yaşıyorsunuz. Yine Evliya Çelebi’nin, şehri “cennet bağları içinde Rıdvan Bağı gibi bir İrem şehri” olarak Siirt’i ifade etmesi ayrıca gurur verici bir durum.
Sultanbeyli Belediyesi Aydos Sosyal Tesislerinden Tüm Siirtliler Derneği tarafından düzenlenen kahvaltılı programa Siirt Vakfı Genel Başkanı Zeki Akyüzlü, Tatlı Payam Köy Dernek Başkanı Mehmet Bakan, Adıgüzel Köyü Dernek Başkanı Edip Kıvanç, Yayladağ Köyü Dernek Başkanı Hurşit Kenben, Doruca Köyü Dernek Başkanı İsmet Kusku, Taşyaka Köyü Dernek Başkanı Kemal Sızmaz, Sancaktepe Belediye Meclis Üyesi Abdulhamit Bali Sevincikli köyü Dernek Başkanı Mehmet Şirin Deneri ve çok sayıda Siirtli katıldı. Tüm Siirtliler (TÜMSİDER) Kurucu Dernek Başkanı Ahmet Işıkdağ, programa katılan hemşehrilerine teşekkür ederek başladığı konuşmada Siirt’in tarihi, coğrafisi, turizmi, gastaronomisi, yöresel el sanatları, kültürü, eğitimi ve ekonomisini anlatı.
Başkan Işıkdağ, Yaklaşık 13 bin yıllık köklü tarihe sahip bir ilin bireyleri olarak burada toplanmış bulunmaktayız. Amacımız şanlı tarihimize layık bir şekilde İlimizi temsil etmek. Adımızı Tüm Siirtliler Derneği olarak koyduk. Yani ayrıştırmadan, bölüştürmeden tüm hemşehrilerimizi bir çatı altında buluşturmak istiyoruz. İnşallah bu hedefimizi en kısa sürede gerçekleştireceğiz. TÜMSİDER Kurucu Yönetim Kurulu Üyesi olan Sultanbeyli Belediye Başkan Yardımcısı Ercan Çalım, İstanbul Büyükşehir Belediyesi Spor A.Ş. yönetim Kurulu Üyesi Mehmet Emin Ensari, Sakarya Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Doçent Dr. Muhammet Baki Minaz, İş İnsanı Ali Bavuk, Sultanbeyli Pazarcılar Odası Başkanı Muhtullah Koca ve İş İnsanı Mustafa Mizbah Taysi’ye bu zorlu ve kutlu görevin ilk adımını benimle birlikte attıkları için kendilerine teşekkür ediyorum.
Arkeolog Prof. Dr. Halet Çambel bir araştırmasında dünyanın en eski insan Fosilinin Botan Vadisinde bulunduğunu yazar. Öyleyse insanlık bu yöreden türemiş ve çoğalmıştır. Bir nevi insanlığın atası sayılan bir ilin bireyi olmanın haklı gururunu yaşıyorum. İnanıyorum ki sizlerde aynı gururu yaşıyorsunuz. Yine Evliya Çelebi’nin, şehri “cennet bağları içinde Rıdvan Bağı gibi bir İrem şehri” olarak Siirt’i ifade etmesi ayrıca gurur verici bir durum.
Bir Kürt atasözümüzde ironik bir şekilde ifade edildiği gibi ‘Keçamale kore’ yani ‘Evin kızının gözü kördür’. Biz, kendimizi göremiyoruz veya görmek istemiyoruz. Ama biz gerçekten şanlı bir tarihe sahip üstün yetenekli insanlardan oluşan şahsiyetli bir milletiz. Yani geçmişimize layık olan bir nesil olmalıyız. Bireysel anlamda başarılı insan sayımız çok. Ama cemiyet ya da toplumsal hareket etme olasılığımız çok düşük. Bu nedenle kim, nerde, nasıl, bize sormadan kurdu demek yerine, bu çatıyı kuranlarla birlikte hareket etmek ve destek olmalıyız. Unutmayın; başkasını suçlayan kişinin daha gidecek çok yolu var. Kendini suçlayan kişi yolu yarılamıştır. Kimseyi suçlamayan kişi ise hedefine varmıştır.
Şimdi bizim kendimize sormamız gereken soru tam da bu. Birilerini mi suçlayacağız, kendimizi mi yoksa hedefimize emin adımlara yürüyecek miyiz? Bizim birbirimize ihtiyacımız var. Hem de çok. TÜMSİDER’i kuranlar olarak siz değerli hemşehrilerimize gerçekten çok ihtiyacımız var. Öncelikle fikirlerinize, düşüncelerinize, kişiliklerinize, ilminize, tecrübelerinize ve en önemlisi de Siirtizimizle ilgili hayallerinize ihtiyacımız var. Çünkü biz bir hayal kurduk ve sizin de bu anlamda bir hayalinizin olduğuna inanıyoruz. Eğer hayalimiz ortak ise o halde gelin hep birlikte bu hayali gerçekleştirelim. Bizler metropollerde yaşayan insanlarımızın ve İlimizin arasında köprü görevi üstlenmemiz gerekir.
Yani ekonomi, turizm, eğitim, kültür, yardımlaşma kısacası sosyal olarak her alanda aktif bir şekilde çalışmalıyız. Bireysel çıkar, menfaat, makam ve mevki beklemeksizin. Saygıdeğer hemşehrilerim, bu gönül işidir. Zahmeti bol, eziyeti çok fakat zevku sefası yok denecek kadar azdır. Ama Allah’ın bereketli nimetlerini sayamayacağım kadar çok. TÜMSİDER yani Tüm Siirtliler Derneği olarak zahmeti çok rahmeti bol olan bu kutlu göreve hizmet etmek için yola çıkanlarız. İnanıyorum ki; bu gün burada olan ve olmayan tüm hemşeherilerimizle bu yolun ilk adımını atmış olacağız.
Siirt el sanatları
Siirt’in kendine özgü el sanatları da bulunmaktadır. Bunların başında tiftikten dokunan battaniye namazlık, atkı, bere ve heybeler gelmektedir. Mezopotamya kültürünün en eski kumaşı olarak bilinen şal-ı şepik kumaşı da tescilli ürün olarak Siirt’in Eruh ilçesinde dokunmaktadır.
Siirt Gastronomisi
Siirt Fıstığı, Pervari Balı, Zivzik Narı, Siirt kiteli, (Kutlik) Büryan Kebabı, İsmeket Köfte, Perde Pilavı, Arap Dolması, Mumbar, Meyir Çorbası, Avşor Çorbası ve Aside Tatlısı gibi birbirinden güzel lezzetlerin diyarı.
Siirt’in Tarihsel Gelişimi
Siirt, Mezopotamya ve Anadolu uygarlıklarının kesiştikleri alanda kurulmuştur. Bu yüzden kuzeyinde ve güneyinde ortaya çıkan uygarlıklar, yörenin kültürel gelişmesinde etkili olmuştur. Bölgenin dağlık oluşu ve ulaşım imkanlarının yetersizliği, gelişmiş kentlerin kültür merkezlerinin ortaya çıkmasını engellemiştir. Yakın zamana kadar Siirt tarihinin İ.Ö. IV.Yy öncesi dönemleri bilinmemekteydi. 1963 yılında Güneydoğu Anadolu Tarih Öncesi Araştırmaları Karma Projesi kapsamında, Siirt İli’nde yapılan yüzey araştırmalarında Neolitik, Kalkolitik, Tunç ve Helenistik, Roma, Bizans–İslam ve Yakınçağ’ı kapsayan dönemlere ait buluntular ortaya çıkarılmıştır. Günümüzdeki kültürel yapı Türk – İslam Kültürü’nün etkisiyle biçimlenmiştir. En bilindik yönüyle taş devrinden öncesine dayanan ve 13 bin yıllık bir tarih.
Akyüzlü: Siirt her yönüyle gurur duyulacak bir şehir
Zeki Akyüzlü, Siirt Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Zeki Akyüzlü, konuşmasında STK’ların önemine değindi. Tüm Siirtlileri bir çatı altında toplamayı amaçlayan Kurucu Başkan Ahmet Işıkdağ ve değerli yönetimine teşekkür ediyorum.
Siirt’in manevi yapısı Kültürü, tarihi, İlmi evliyaları ve Ulemaları ile gurur duyacağımız bir konumu var. Yöresel el sanatları ve gastronomisi ile de iyi bilinen kadim şehrimizi en iyi şekilde temsil etmek için var gücümüzle çalışmalıyız.
Yıllardır Siirt Vakfı olarak bu anlamda hem ülkemize hem de Dünyanın çeşitli Ülkelerindeki mazlum insanlarımıza hizmetler yapıyoruz. Bizler Vakıf olarak bu hizmeti yaparken, Dernek, federasyon ve Konfederasyon olarak ta yapabiliriz. Ahmet Başkan ve Yönetiminin ihtiyaç duyduğu her alanda yanlarında olacağımızı ifade etmek isterim. Ben bu oluşumun İlimize ve Vatanımıza hayırlı olmasını temenni ediyorum. dedi. Kahvaltı programı Dernek Başkanlarının temenni, tebrik konuşması ve hatıra fotoğrafı çeki ile sona erdi.