Malatya’nın Sessiz Çığlığı: Ders Aldık mı, Hazır Mıyız?

Malatya’nın Sessiz Çığlığı: Ders Aldık mı, Hazır Mıyız?
Yayınlama: 28.04.2025
Düzenleme: 28.04.2025 21:46
73
A+
A-

Malatya…

Güneşin altın gibi parladığı, kayısının mis gibi koktuğu, tarihiyle, kültürüyle binlerce yıllık bir geçmişe ev sahipliği yapan kadim şehir. Ancak birkaç yıl önce yaşadığı büyük deprem, bu güzelliklerin üzerine ağır bir gölge düşürdü. O gün yalnızca toprak değil, kalpler de sarsıldı. Evler yerle bir oldu, anılar enkaz altında kaldı, umutlar sessizce gökyüzüne savruldu.

Şimdi, zaman geçti. Yıkılanların yerine yenileri yapıldı, caddeler yeniden inşa edildi, hayat bir şekilde devam ediyor. Fakat asıl soru hâlâ gökyüzünde asılı duruyor: Malatya gerçekten iyileşti mi?

Ve daha da önemlisi: Biz, hepimiz, bu acıdan ders alabildik mi? Kalkınma, yalnızca binaların yükselmesiyle ölçülmez. Eğer aynı hatalar tekrar ediliyorsa, beton ne kadar güçlü olursa olsun, vicdanlar hâlâ kırılgandır.

Şimdi Malatya sokaklarında yürürken görüyoruz ki yeni binalar yükselmiş, yeni projeler başlamış. Ama her köşe başında başka bir düşünce beliriyor insanın aklında:

“Acaba bu defa daha doğru mu yapıldı?”

“Yarın bir sarsıntı daha olursa, bu şehir dayanabilecek mi?”

Çünkü unutmamak gerekir: Deprem değil, ihmal öldürür.

Malatya’nın yaşadığı felaket, sadece yerel bir acı değildi; bu ülkenin dört bir yanına yayılan bir uyarı çanıydı. Biz bu çanı duyduk mu, yoksa sesi zamanla kalabalığın içinde kayıp mı oldu?

Sistemler, yönetmelikler, yeni yapı standartları elbette konuşuldu, kağıtlara döküldü. Ama iş uygulamaya geldiğinde, çıkarlar mı ön planda tutuldu, yoksa insan hayatı mı?

Malatya’nın yaralarını sarmak demek, sadece şehri ayağa kaldırmak değil; geçmiş hatalardan ders çıkararak geleceği sağlam temeller üzerine kurmak demektir.

O gün enkaz altında kalan umutları, bugün sağlam binalarla, bilinçli toplumlarla ve dürüst idarecilerle yeniden canlandırmak zorundayız.

Çünkü Malatya, sadece kendi için değil, hepimiz için ayağa kalktı.

Bugün Malatya’nın sokaklarında bir güven duygusu hâkimse, bilmeliyiz ki bunun arkasında alınan doğru dersler ve gösterilen samimiyet vardır. Eğer hâlâ eksikler, yanlışlar varsa, bu da bizim hafızamızın ne kadar kısa olduğunu gösterir.

Sonuç olarak, Malatya bir daha yıkılmasın diye; bizler de bir daha aynı acıları yaşamayalım diye, hafızamıza kazımalıyız:

Deprem değil, ihmal öldürür. Tedbir yaşatır.

Ve unutmayalım; şehirler tıpkı insanlar gibi.

Seversek, sahip çıkarsak, korursak yaşarlar.

Malatya yaşasın diye; tüm Türkiye ders alsın diye, bugünden daha güçlü olmalıyız.

Araştırmacı Gazeteci
Bir Yorum Yazın

Ziyaretçi Yorumları - 0 Yorum

Henüz yorum yapılmamış.

Gönder...
Haber İhbar Hattı!!!
HABER İHBAR HATTI
Nasıl Yardımcı Olabilirim