Kurban Bayramı’nın çocuklar üzerindeki etkisini anlatan bu yazı, paylaşmanın ve merhametin önemine dikkat çekiyor. Bayramın sadece kesmek değil, gönülleri doyurmak olduğuna vurgu yapıyor.
Kurban Bayramı… Takvim yapraklarında her yıl aynı günlerde gelir, ama yüreklerde bıraktığı iz her seferinde farklıdır. Kimi zaman bir annenin gözyaşında, kimi zaman bir çocuğun içten gülüşünde gizlidir bayram. Herkesin bayramı aynı değil, herkesin kurbanı da…
Sabahın ilk ışıklarıyla birlikte mahalle camilerinden yükselen tekbir sesleri, gönülleri sarar. Bir baba, küçük oğlunun elinden tutar; kurbanlıkların yanına giderken ona İbrahim Aleyhisselam’ı anlatır. Annesi, evde hazırlık yaparken küçük kızına bayramın paylaşmak olduğunu fısıldar. Bazı çocuklar için bu bayram, ilk kez yeni ayakkabı giymenin, ilk kez şeker toplamaya çıkmanın heyecanıdır. Ama başka bir sokakta, belki birkaç adım ötede, gözleri yaşla dolu bir çocuk vardır. Ne yeni bir kıyafeti vardır ne de kurban kesilecek bir evde büyümektedir.
Bir çocuk, kurban etinin ne olduğunu bilmeden büyürse… Bayram onun için sadece sessiz bir bekleyiştir. Belki komşuların getirdiği bir tabak et, onun bayram hatırası olur. Ya da uzaktan izlediği mutlu aile tabloları, içinde tarifi zor bir boşluk bırakır. İşte bu yüzden Kurban Bayramı, sadece dini bir vecibe değil, aynı zamanda vicdani bir sorumluluktur. Kesilen her kurban, aç bir çocuğun yüreğine umut, çaresiz bir ailenin sofrasına bereket olmalıdır.
Kurban paylaşmaktır. Kurban, sahip olduklarımızdan vazgeçebilmek, yoksulun da bayramını bayram yapabilmektir. Kurban, sadece etin üçe bölünmesi değil; sevincin, merhametin, insanlığın bölünüp çoğaltılmasıdır. En büyük kurban, bazen içimizdeki bencilliği kesip atmaktır.
Bayram, sadece sofralarda değil, kalplerde kutlanır. Çocuklara verilecek en güzel bayram hediyesi, bir tebessüm, bir ilgi, bir sıcaklıktır. Onlara göstereceğimiz sevgi, gelecekteki merhamet dolu bir toplumun temelini atar.
Gelin bu bayram, sadece kesmekle değil, paylaşmakla büyüyelim. Kurbanlarımız, mazlumun duasına dönüşsün. Bir yetimin gözyaşı sevince, bir annenin duası ümide kavuşsun. Her çocuk, bu bayramda “Benim de bayramım var” diyebilsin.
Çünkü bayram, bir çocuğun gülüşünde anlam bulur. Ve o gülüş, hepimize yeter.
Bilal Geldi