Samsun’da Yürek Yakan Olay: Genç Baba, Bebeğine Mama Alamayınca Canına Kıydı

Samsun’nda içler acısı Bir dram, Türkiye’nin kanayan yarası haline gelen geçim sıkıntısını bir kez daha gözler önüne serdi. 24 yaşındaki işsiz bir baba, çocuğuna mama ve eve ekmek alamadığı için yaşamına son verdi.

İddiaya göre genç adam, bebeğine mama ve evine ekmek almak üzere mahallesindeki bir bakkala gitti. Ancak maddi durumu iyi olmayan ve veresiye defteri kabaran bakkal, “Seni tanımıyorum” diyerek gence veresiye ürün vermeyi reddetti.

Umutsuzluk içinde evine dönen genç baba, oturduğu binanın giriş katındaki kalorifer kazanı dairesine girdi. Burada kendini iple asarak yaşamına son verdi. Olay yerine çağrılan sağlık ekipleri, genç adamın hayatını kaybettiğini belirledi.

Mahallede derin üzüntü yaratan olay sonrası komşular, gencin bir süredir iş bulamadığını ve psikolojik olarak çöktüğünü ifade etti. Bir çocuk babası olan talihsiz adamın ardında gözü yaşlı bir eş ve henüz mama çağına bile erişememiş bir bebek bıraktığı öğrenildi.

Yoksulluğun ve çaresizliğin sesi olunmalı…
Bu acı olay, toplumun en kırılgan kesimlerinin nasıl sessizce tükendiğini bir kez daha gösterdi. Kimsenin aç ve umutsuz kalmadığı, dayanışmanın hüküm sürdüğü bir toplum özlemi, bu trajediyle yeniden gündeme taşındı.

Samsun’da yaşanan bir trajedi, toplumun içinde bulunduğu ekonomik çıkmazı ve sosyal dayanışma eksikliğini bir kez daha gözler önüne serdi. 24 yaşındaki işsiz bir baba, bebeğine mama ve evine ekmek alamadığı için, yaşadığı apartmanın kazan dairesinde kendini asarak hayatına son verdi.

Olay, şehrin dar gelirli mahallelerinden birinde meydana geldi. Kimliği açıklanmayan genç baba, sabah saatlerinde mahallesindeki küçük bir bakkala gitti. Cebinde parası olmayan adam, bakkaldan veresiye olarak bir ekmek ve bebeği için bir kutu mama istedi. Ancak bakkal, “Seni tanımıyorum, veresiye veremem” diyerek talebi geri çevirdi.

Tanıdıklarının ifadelerine göre genç adam, uzun süredir işsizdi ve ailesinin temel ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanıyordu. Bakkaldan eli boş dönen baba, yaşadığı apartmanın giriş katındaki kalorifer kazanı dairesine girdi. Burada iple kendini asarak intihar etti.

Olay, apartman sakinlerinin kazan dairesinden gelen sessizlik üzerine şüphelenip kontrol etmesiyle ortaya çıktı. Hemen olay yerine polis ve sağlık ekipleri çağrıldı. Sağlık görevlileri, genç adamın yaşamını yitirdiğini belirledi. Polis ekipleri ise olay yerinde inceleme yaptı.

Ardında bir eş ve küçük bir bebek bıraktı

Hayatını kaybeden genç babanın bir çocuk babası olduğu, eşinin ise olay anında evde olduğu öğrenildi. Bebeğin henüz bir yaşını bile doldurmadığı belirtildi. Genç adamın ölüm haberi mahallede ve yakın çevresinde büyük üzüntüye yol açtı. Komşuları, onun sessiz ve içine kapanık biri olduğunu, uzun süredir iş aradığını ancak bir türlü bulamadığını anlattı.

Komşular tepkili: “Devlet nerede?”

Mahalle sakinleri, yaşananlara büyük tepki gösterdi. “Bir baba, çocuğuna mama alamadığı için canına kıyıyorsa bu ülkede bir şeyler yanlış gidiyor” diyen bir komşusu, “Bu insan yardım isteyecek duruma gelmiş. Kimse duymamış, görmemiş. Devlet sosyal yardım yapıyor diyorlar ama bu adam nasıl görülmedi?” diyerek sistemdeki eksikliklere dikkat çekti.

Bir başka mahalle sakini ise şunları söyledi: “Veresiye defteri kapanan bakkal da haklı ama sonuç ortada. Kimse bu kadar yalnız bırakılmamalıydı. O bebek şimdi babasız büyüyecek.”

Uzmanlar uyarıyor: Yoksulluk ve çaresizlik ruh sağlığını tehdit ediyor

Olay sonrası açıklama yapan psikologlar, ekonomik kriz ve işsizlik gibi durumların bireylerde ciddi psikolojik çöküşlere neden olabileceğini vurguladı. “İnsanlar özellikle çocuk sahibi olduklarında üzerlerinde büyük bir sorumluluk hissediyorlar. Kendilerini çaresiz hissettiklerinde, çıkış yolu bulamayan bireyler maalesef bu tür trajik kararlar alabiliyor” diyen uzmanlar, sosyal destek mekanizmalarının güçlendirilmesi gerektiğini ifade etti.

Sessizce yitip giden bir hayat…

Samsun’da yaşanan bu dramatik olay, Türkiye’nin birçok şehrinde sessizce yaşanan benzer dramların sadece bir örneği. Bu tür vakaların önlenebilmesi için daha duyarlı bir toplumsal yapı, daha ulaşılabilir sosyal yardımlar ve dayanışma duygusunun yeniden inşa edilmesi gerektiği bir kez daha hatırlatıldı.